27 Mart 2014 Perşembe
Yaşanacak En İyi Yer
Bence yaşanacak en güzel yer ülkemiz Trabzon sınırlarındaki dünyaca tanınan Uzungöl' dür. Uzungöl serin, temiz ve bol oksijenli havası, modern hayatın stresinden, gürültüsünden, kalabalığından uzak olması ve doğayla iç içe bulunmasıyla adeta cennetten bir köşedir. Soğanlı dağlarının eteğinde denizden 1100 metre yüksekte bulunan bu yayla 12 mevsim serin havası ile insanın ruhunu okşamakta ; zengin bitki örtüsü ve geniş bir yaban hayatı çeşitliğiyle insana huzur sağlamaktadır.Sarp kayalıkların arasından akan şelalelerin,ilkbaharda eriyen karların sularıyla ve yağmurlarla coşan akarsuların ve yeşilin her renginin bulunduğu Uzungöl ve çevresi benim hayallerimi süslemektedir.Yörede yaşayan sıcakkanlı insanları, yol boyunca sarp tepelerin üzerine yapılmış yöre insanının yaşadığı evleri,Uzungöl' ün o muhteşem manzarasıyla tutacağınız göl alabalıkları sizi bir daha büyülediğini hissedecek ve dünyanın en güzel köşesi olduğunu hissedeceksiniz .Karlar altındaki dik yamaçları ve yeşilin beyazla mükemmel uyumunu görmek;temiz havada karlar arasında yürüyüş yapmak ve sıcacık ateşin başında bir akşam geçirmek sizi de mutlaka Uzungöl'e aşık edecektir.Sessiz ve tadına doyulmaz bir gece uykusundan sonra yörenin nefis mıhlamasının tadını ve mısır ekmeğiyle birlikte ağızda bıraktığı o lezzeti her zaman aryacaksınız.Burada bulunduğunuz her güne ilk günkü heyecan ve merakla uyanacak her gün keşfedilecek bir yerin olduğunu bilerek kendinizi doğaya adayacaksınız.Doğa tırmanışları için birebir olan soğanlı dağında hem tırmanacak hemde kuşbakışı uzungölü seyredince kendinizden geçeceksiniz .Uzungölde çalışmaya da gerek olmadığı da bilinmeli .Burada doğada bulunan onlarca ot türüyle karnınızı doyurabilir.Bahçenizde birkaç inek ve tavuk besleyerek ve verimli topraklarında yetiştireceğiniz meyve sebzelerle de günlük ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Uzungölde yaşamak için daha birçok neden varken neden dünyanın yaşanılacak en güzel yeri olmasın ki...
26 Mart 2014 Çarşamba
25 Mart 2014 Salı
Neden Coğrafya Öğreniyoruz?
İlköğretimden üniversite 1'e kadar olan toplam 12-13 yıllık eğitim öğretim sürecinde dolaylı ve doğrudan yolla coğrafya dersi gördük ve görmekteyiz.Ama bu dersi neden her hafta görüyoruz neden 12 senedir hocalarımız bu dersi anlatıyor diye kendimize hiç sormadık;sorduysak bile not ve sınavlar için kısa yanıtıyla kendimizi yanılttık sanıyorum ta ki siz bu ödevi verene kadar.Neden öğrendiğimizi düşündüğümde anladım ki kelimelerle ifade edemeyeceğimiz, sayfaların bile yetmeyeceği kadar geniş bir alan ...Mesleklerde,ekonomide,ticarette, savaş stratejilerinde,bilimde,kültürlerin şekillenmesinde,insanların yerleşimine vb. birçok alanda ve bu alanlarında birçok alt dalını da etkilediğini fark ettim ve bu yüzden kısaca ana başlıklarıyla ele aldım.İlk önce ilkokulda neden coğrafya öğretildi diye sorduğumda şu sonuçlara vardım kendimce;ilkokuldaki konulara baktığımda ve kazanımları incelediğimde ;İlkokulda coğrafya göstermedeki amacın öğrencinin ilk olarak yaşadığı ülkenin coğrafi şartlarını bölgelerini öğretmek ve doğa insan üzerinde durulmuş .Bu yolla öğrenciye coğrafyanın temeli olan doğayı ve insanı tanıyıp nasıl en etkili şekilde kullanacağı,insan ve doğa arasındaki ilişkiyi kavratmak amaç edinilmiş gözüküyor.Ayrıca ilkokulda küresel ısınma ozon ile ilgili ünitelerle ağaç yaşken eğilir misali çevre bilinci de coğrafya yoluyla verildiği görülmekte.Harita ,ölçek,plan konularının da temeli öğrencinin kafasında şekilledirilmektedir. Ortaokul coğrafya müfredatını incelediğimde ise öğrenciden bölgesini tanıyarak, sahip olduğu potansiyelleri bilerek küresel ilişkilerde nasıl kullanması gerektiği ve harita okuma becerileri kazandırılmak istendiği apaçık ortadadır.Öğrenciye bu yaşta ülkesinin ve dünyanın iklimi yer şekilleri yetiştirilen bitkiler çıkarılan madenler öğretilerek aslında ürünleri uluslararası pazarda hangi yöreye pazarlayabileceği hangi ürünü hangi yollarla elden çıkarabileceği öğretilmektedir aslında lisede de coğrafyanı bu ve daha birçok artıları vardır. Coğrafya öğrenmeliyiz çünkü dünya üzerinde karşı karşıya kaldığımız doğal afet sayısı çok fazladır kasırgalar,depremler,tsunamiler,seller,toprak kaymaları,çığ ve daha birçok afetten korunmak için afetlerden ders almış ve bu konuda sorumluluk bilinci kazanmış bir topluma ihtiyaç vardır.Zamanı ve mekanı en iyi şekilde kullanmak içinde coğrafyanın öğrenilmesi şarttır mesela bir plancı nereye hangi kayacın üstüne hangi zemine nasıl bir binanın dikileceğini nasıl bir yolun yapılacağını coğrafya bilgisiyle tespit eder.Aksi taktirde coğrafya bilgisinden yoksun bir kişi toprak kayma riski, deprem riski,sel riski vs. olan bir yere inşa planı çizebilir ve maddi ve manevi birçok zarara yol açabilir.Ayrıca coğrafya ile bir topluma çevresini ve doğayı koruma bilinci verilerek daha iyi temiz bir geleceğin temelleri atılabillir.Coğrafyayla arazi kullanımı bilinci oluşturularak ülkemizin en verimli topraklarının sanayi ve yerleşim yeri için kullanılmasının da önüne coğrafya öğretimiyle geçilmelidir.
23 Mart 2014 Pazar
BİYOGRAFİ
Ben 21 Aralık 1995'de en uzun gece ve en kısa gündüzün yaşandığı bu günde dağların kıyıya dik uzandığı Muğla'nın Kavaklıdere ilçesinde dünyaya gözlerimi açtım.2002 yılından 2009 yılına kadar Kavaklıdere Atatürk İlköğretim Okulunda ilköğretimi mi tamamladım.Bölgemiz ormanlık olduğu için babamla birlikte 5'inci sınıftan bu yana yazları kesim işinde çalıştım. Orta öğretimi ise 2009-2013 yılları arasında yine 820 rakımlı aynı ilçede bulunan Ömer Sadık Göçen Lisesinde tamamladıktan sonra 2013 yılında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliğini kazandım ve 1. sınıfta okumaktayım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)